-Pirim Hz. Mevlana'ya ithaf olarak yazan ve hazırlayan Işık Sükan-

Üçüncü Bölüm

B) Kur'an Hakk'ın Müminlere Verdiği Sözleri Bize Nakleder.
C) Kıyamet Hakkında
D) Teslimiyet Tevekkül Nedir? Nasıl Anlaşılmalıdır?
E) Ecel Hakkında
F) Abdülkadir Geylani Hz'den bazı öğütler

1. Cenabı Allanın Melekutu, yani ezel ebed yarattığı melai-keleri kime yardım, imdat eder, kim için çalışırlar.
C. Hakkın engin zenginlik ve kudretinin karşısında, kendi malları ne kadar çok olsa bile, kendisinin maddi ve manevi açıdan ne kadar fakir olduğunu idrak edenlere ve kurtuluş için eziyet çekenlere.

Hz. Muhammed SAV. "Ben fakirliği seçtim" dedi. Bu sözün manası, "Ben yoksulluğu seçtim, sürünmeyi seçtim "değildir. "Ben Hakkın yanında onun sonsuz hazineleri yanında ne kadar fakir olduğumu anladım ve bu anlayışı hiç unutmama ahlakını seçtim" demektir. Hak size bol rızık verdiyse helalinden yiyin için, fiyaka satmayı aklınıza getirmeden, temiz pak giyinin. Çünkü Cenabı Allah verdiği nimeti üzerinizde görmek ister. Çalışın, kazanın, iyi yaşayın ve bu öğüdü doğru anlayın. Bir lokma bir hırka diye tembel oturursanız gazabı üzerinize (dünya ve ahiret) çekmiş olursunuz.

2. Hak kimleri TESELLİ edecektir?
C. Yaslı olanlar teselli edilecektir.

3. Dünyayı, yeryüzünün zenginliklerini kimler miras alacaktır?
C. Halim olanlar, çevrelerindeki kişilere yumuşak ve uyumlu
davranan şükür ve hamd etmesini bilenler lütuf olarak dünya nimetlerine mirasçı olacaklardır.

4. Kimler doyurulucaktır?
C. Kurtuluşu arayanlar bunun için çalışanlar doyurulacaktır.

5. Kimler Cenabı Allah katında merhamet bulacaktır?
C. Başkalarına ve yaratılmışa merhamet edenler.

6. Kimler Cenabı Allah’ı görme saadetine kavuşacak?
C. Yüreklerinde bir nebze dahi olsun kim ve nefret barındırmayan, temiz kalpli, iman ehli buna layık görülecektir.

7. Allah CC. Kimi kul olarak, kabul edecektir?
C. Cenabı Hakk’ın kulluğuna kabul ettiği müminler kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın evliya olur. Bunlar ihtilafa düşenleri barıştıran ve sulh sükunu sağlamaya çalışan müminler olacaktır.

8. Cenabı Allah, insanlar arasından kimleri büyük kabul edecektir.
C. Cenabı Allah’ın “YAPIN!” , “YAPMAYIN!” diye insanlara bildirdiği kanunları ve iyi ahlak kurallarını koruyup başkalarına öğretmeye çalışan alimleri BÜYÜK kabul edecektir. Kıyamete kadar bütün insanlar, Hakkın BÜYÜK kabul ettiği insanlara hürmet ettirilecektir. Şunu biliniz ki, kıyamete kadar C. Allah’ın koyduğu kanunlardan bir harf bile eksilmeyecek ve hüküm bu kanunların olacaktır.

9. Cenabı Allah indinde en makul, en kurtarıcı ibadetleri sayınız.
1. “Kelime-i Tevhid’in bütün manalarını idrak ederek tesbih.
2. Bilerek tam vaktinde kılınan
3. Sağlığa uygun ise oruç tutmak
4. Helal rızıktan verilen zekat
5. Helal rızıkla yapılan hac

A. Peygamberimiz Hz. Muhammed’i SAV, ana babanızdan, evladınızdan, sevgili eşinizden ziyade sevmiyor O’nun ahlakından haberdar olmuyorsanız, O’nun sevdiklerini tanıyıp sevmiyor, kızdıklarını seviyorsanız, evladına, soyuna, ailesine saygı beslemiyorsanız O’nun ümmetinin iyiliğine dua etmiyorsanız milyonlarca kere LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDEN RESULALLAH deseniz şahadetiniz kabul değildir. Müslüman bile sayılmazsınız.

B. Namazları vaktinde kılmıyor, kazaya bırakıyorsanız, hastasınız, Allah katında şifa arayın.

C. Hasta olduğunuz halde ya da asıl suratla oruç tutup, sağa sola çatıyorsanız, boşuna aç kalmayın. Orucunuz asla kabul olmaz.

D. Ailenizden muhtaç kimseler varsa, yedi mahalleye kadar muhtaç din kardeşleriniz varsa, zahmet edip hac parası biriktirip, hacca gitmeyin. Hacı değil acı olursunuz. Hak indinde kabul olmaz. İlle gitmek istiyorsanız yanınıza hiç para veya sair yeme içme tedariki almadan ve size arkadaşlık edenlerden asla istemeden ve istemediğiniz halde ikram edileni almadan gitmeye, yüreğinizdeki cesaret yetiyorsa gidebilirsiniz. Hacca her giden mertebeye nail olamaz. Öyle olsaydı bütün turistler evliya olurdu. Hele hacca gitmeyi caka, gösteriş vesilesi yapanlar ancak cehenneme odun olabilir.

E. Hak indinde en makul ibadet, sabah akşam iki vakitte bir köşeye oturarak Hakkı tesbih tenzih ederek, O’nu tefekkür etmek olarak biliniyor. Tefekkürü ihmal ederek, namaz kılanların namazlarının kabul edileceği çok şüphelidir. Tabiinden Hz. Cüneydi Bağdadi böyle buyurmuştur.

F. Yine Hak indinde, en makul ve en mukaddes ibadetlerden biri de ÇALIŞMAKtır.

Sabah kalkar kalkmaz, “Bugün yapacağım bütün işleri ibadet niyetiyle yapacağım” derseniz, ev hanımı kardeşlerime söylüyorum, yıkadıkları tuvalet, çamaşır, bulaşık ve hazırladıkları yemek ibadetten sayılır ve 70 bin yıllık namaz sevabı bir saatlik çalışmalarına karşı Hal tarafından kendilerine bağışlanır. Tabii ibadet niyetiyle yapılan çalışmalar da canla başla gayret etmek, savsakça iş, baştan savma iş yapılmamak kaydıyla.

Demek ki, Kur'an okumak da, diğer ibadetleri yapmak da şekilde kalırsa ehemmiyeti yoktur. Manasına önem verilerek ve o mananın icab ettirdiği emirlere uyulmak üzere okumak gerekiyormuş.

Onun için Kur'anın manasına aşina olan ariflerle beraber okursanız manevi sahada ilerlersiniz. Arifler, gördüğünüz zaman ALLAH'ı hatırlatan kişilerdir. Onların sohbeti size hayat bahşeder. Teselli verir. Hoş gönüllü arifler sevgisinden başka bir şeye gönül vermezler. Aydınlanan gönül seni kalb ehlinin semtine çeker. Aklını başına al da bir gönül arkadaşının gönül sohbeti ile kalbine gıda ver. Allah'ın emrine peygamberin kavline sarıl.

- Allah ile beraber başka bir tanrı çağırma sonra azap edilenlerden olursun. Önce en yakın akrabanı uyar.(Şuara suresi 213-214 Ayet)

- Ey İnsanlar, Nebiyyi Ekrem, sizin nail-i hidayet ve rehyab-ı hakikat olmanızı son derece arzu eder. Müminlere de rauf ve rahimdir. (Tevbe Suresi 128) Yani peygamberimiz en yüksek mertebeyle HAK tarafından şereflendirilmiş ve ikram edenlerin, en hayırlısı kılınmıştır. Ve O ümmetinin sıkıntıya uğramasını asla istemez. Hakikat yolunda hidayet bulmasını son derece arzu eder. Müminlere çok düşkün şefkatli ve merhametlidir.

- Kafirler hoşlanmasa da Allah nurunu, yani Din-i İslam-ı (tamamlayacaktır) itmam edecektir. Allah, din yolunda olanlar, küçük görülürse veya onlarla istihza edilirse söz veriyor :
Habibim seni istihzaya cür'et edenlerin hakkından gelecek biziz. (Hicr Suresi 95 Ayet)

- Peygamberimizi veya O’nun mirasçısı olan müminleri hor, hakir görecek veya kınayacak kişileri HAK; SENİ TAY'İP EDENİN KENDİSİ EBTERDİR (Kevser Suresi 3A) buyurmuştur. Ve yine :

"İstihza ve ta'yip edenlerden her birinin vay haline. O müstehzi ki mal toplamış ve saymış, yahud hazırlamış; topladığı kendisini dünyada ebedi bırakacağını sanmıştı. Hayır .... öyle değil. O da ölecek, mutlaka cehennemin HUTAME denilen tabakasını atılacaktır. Habibim, HUTAME'nin ne olduğunu sana bildiren nedir?

Yani HUTAME’nin ne olduğunu biliyor musun?Allahı’ın parlak bir ateşidir ki, onun ateşi kalplere kadar işler, o ateş onların yani aly edenlerin müstehzilerin üstüne havale edilecektir. (Huzume Suresi 1-9)

Hazreti Mevlana Celaleddin buyurdu ki: “Allah’ın yaktığı bir kandili puf diye söndürmeye kalkışanın saçı sakalı yanar. Allah bir kimsenin ırz ve haysiyet perdesini yırtmak yani onu rezil etmek isterse onu enbiya ve evliya hazaratının ta’nu teşni’ine (yani kötüleme istihza ve dedikodusunda bulunma) meylettirir. Eğer C. HAK bir kimsenin ayıbını örtmek isterse o adam pak olanların değil ayıplı olanların dedikodusunu bile yapmaz, ayıplamaz. Allah bize yardım etmesini irade edince, kalbimizi niyaz ve duaya meylettirir. Nitekim C. Allah BUYURDU:

- Ey peygamberi Ekberi kulların sana benden sorduklarında onlara çok yakın olduğunu söyle. Bana dua edilince dua eden kulumun duasını kabul ederim. O halde benden icabet ve kabul talebinde bulunsunlar ve bana iman etsinler. Dualarını red etmeyeceğime inansınlar. Bu süretle rüşd ve Sedat bulacaklardır. (Bakara Suresi 186 A)

- Mevlana C. Rumi buyurdu ki:
“Bir göz Allah için ağlarsa, HAK’kın lütfu ile birgün gözyaşı diner. Bir gönül Allah için tutuşur ve yanarsa, O’nun faziletli ikramları ile ateşi söner. Nihayet her ağlamanın sonu gülmektir. Binaanenelayh, akıbeti gören, mübarek bir kuldur. Nerede akarsu bulunursa, orada yeşillik bulunur. Gözyaşı istersen ağlayanlara merhamet et. Merhamete nail olmak istersen, zayıflara acı. ALLAH İÇİN AĞLAYABİLMEK BÜYÜK BİR NİMETTİR.
“Ya Rabbi! Ağlamayan gözden ve haşyetle müteessir olmayan kalbten sana sığınırım.” (Hadis)

- Kendinde gam ve keder görünce istiğfar et. Çünkü gam Hak Teala’nın emri ile tesir eder.

İnsan bazen kendinde sebepsiz bir sıkıntı duyar. O sıkıntı, o gam ve kederli hal, yapmış olduğu bir kabahatın acil cezasının tenbihidir. O zaman hemen; RABBİMİZ BİZİM GÜNAHLARIMIZI BAĞIŞLA, KÖTÜLÜKLERİMİZİ ÖRT, İYİLERLE BERABER CANIMIZI AL. (Ali İmran 193 A)

Allah murad ederse, gamın ta kendisi meserret (büyük sevinç) ayakbağı da mahz-ı halas ve özgürlük olur.

- Allah’ın emri birşeyin husule gelmesini irade edince “Ol” der, o şey derhal mevcud eder. Lakin ey insanlar, siz onların tesbihini anlamazsınız ( Esra 44. ayet) Hakikatten suda husisi bir hayat ve idrak bulunmasaydı Kızıl Deniz Hz. Musa ve ümmetiyle, Firavun ve ordusunu ayırt edemez birine geçit verirken öbürünü boğmazdı. Yahud; ateş de husisi bir idrak ve hayat bulunmasaydı Allah’ın emri üzerine soğumaz ve hitabın anlamazdı ve Hz. İbrahim’i yakardı.

- Biz de “Ey ateş, İbrahim’e serin ve esenlik ol.” dedik. (Enbiya Suresi 69 Ayet)
Eğer rüzgârın canı Hak’ka vakıf olmasaydı Ad kavmini ve Hud Aleyhselamın ümmetini hasıl fark ederdi. Hud Aleyhselam müminleri etrafına bir çekti. Müşrikleri mahveden rüzgâr oraya gelince sakinleşip bahar rüzgârı gibi latif esti. Kim o hattan hariçte kalmışsa, hepsini havaya kaldırıp parça parça etmiştir.

Kasırga rüzgârı Hud AS. Ve ümmetine nasıl hafif gelmişse; ecel fırtınası da, ariflere latif ve hoş gelir. Din ehlini şehvet ateşi yakmaz. Bakileri ise cehennemin dibine kadar götürür. Ferman-ı İlahi erişince toprak da Karun’u altını ve tahdı ile içine çekip helak etti. Su ve çamur da Hz. İsa’nın nefesiyle bir kuş oldu ve kanat açıp uçtu.

- Allah onları hiçbir rahmete erdirmeyecek diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı? Girin cennete, artık size ne korku vardır, ne de siz üzüleceksiniz!” diye Hak iman sahiplerine müjde verdi. (Araf Suresi 59 Ayet)

 

KUR'AN HAKKIN MÜMİNLERE VERDİĞİ SÖZLERİ BİZE NAKLEDER
İmanı olup şüphe etmeyenler (Dağlara, "kalk denize atıl" deseler) olacaktır. Duada iman ederek her ne dilerseniz alacaksınız.

- “İman etmiş gibi görünüp iman sahibi olmayandan, imansız iken sonradan nadim olup iman eden çok daha üstündür. Yani, ibadet ettiği, amel ettiği halde imanı olmayandan ibadetsiz ve amelsiz olduğu halde iman eden daha üstündür.” Hz İSA

- Cenabı Allah’ın kulunu hor görüp saldıranlar kendilerini perişan eder. Fakat Hak kulundan Ah! alanlar toz olur.

- Çağırılanlar çoktur, seçilenler azdır.

- Devletin hakkını devlete ödeyin. C. Allah'ın hakkını Allah'a. Dünyanın hakkını dünyaya, Ahiretin hakkını Ahirete ödeyin.

- Ey peygamber-i Ekber Muhammedi de ki;
"Ey mülkün asıl sahibi olan Allah'ın! Sen mülkü ve saltanatı dilediğine verirsin. Yine mülkü ve saltanatı dilediğinden alırsın. Dilediğini AZİZ kılarsın, dilediğini zelil ve hakir edersin. Herhalde HAYIR sende ve yaptığın iştedir. Sen hakikaten herşeye, yani vermeye de almaya da yükseltmeye de alçaltmaya da KADİRSİN. (Ali İmran Suresi 26. Ayet)

- Yusuf Peygamber (SAV) buyurdu ki,
"Ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü nefis, daima ve şiddetle kötülüğü emreder. Meğer ki ALLAH'ın rahmetli, insanın yardımcısı ve muhafızı olsun." (Yusuf suresi 53. Ayet)

- Put kırmak (yani şunu bunu kendimize ilah tayin etmekten vazgeçmek) iyiden iyiye kolaydır. Lakin nefsi kolay birşey sanmak, büyük CEHALETTİR. Nefsin biçim ve şeklini görmek istiyorsan 7 kapılı cehennemin tarifini oku.

- CEHENNEM, şeytana uyanların MUTLAKA girecekleri yerdir.

- Amellerinizi İPTAL etmeyiniz. Başladığınız işleri bırakmayınız.
- AKILLI kimse, velev ki kuyu dibi olsun tenha bir yere çekilir. Çünkü yalnızlık kalbi sakinleştirir, selamet buldurur. Tenha bir yerde Hak ile olmak arzusu ile oruçlu olarak oturan kimsenin ibadetine İTİKAF denir.

- Tavaf edenler, İTİKAF a girenler, rüku ve sücud ile ibadet eyleyenler (yani namaz kılanlar) için evimi (yani beytullahı-camileri-bedenleri) temizleyin diye İBRAHİM AS ve İSMAİL AS. ile AHDETTİK. (Bakara suresi 125. Ayet)

- Kafirler ve münafıklar (iki yüzlüler) ile mücadele et. Onlara karşı nezaket değil şiddet ve huşumet göster. (Tahrim suresi 9. Ayet)

- Şunu bilin ki dertli olan mana kokusu alır. Her kim çok uyanıksa, çok dertlidir. Her kim daha ziyade VAKIFSA yüzü daha ziyade sararmıştır. (Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) buyurdu ki;

"Hiç bir peygambere bana olduğu kadar eziyet edilmedi." Peygamber-i Ekber en çok dert ve meşakkat çektiği için en irfan sahibi olmuştur. Keza en çok korku çeken, Allah'a en fazla marifet hasıl eyleyendir. Allah'ı en ziyade bilen Hz. Muhammed (SAV)dır. En çok korkan da yine O'dur. Eğer ayaklarını bağlı olduğunu, sana işkence yapmak için yanı başında sultanın zaptiyelerinin oturduğunu görüyorsan ACİZLERE nasıl çavuşluk taslarsın?

- FACİRLERİN amel defteri SİCCİN denilen (CEHENNEM) yerdedir. Keza EBRAR ın, iyi amel sahiplerinin defteri İLLİYİN (CENNET) denilen yerdedir.
(Mutaffifin suresi Ayet 7)
Kafirler, siccin cinsinden oldukları için dünya siccininden yani zindanından hoşlandılar ve ona yaklaştılar.

Peygamberlerimiz efendilerimiz ise İLLİYİN cinsinden oldukları için can ve gönül cennetlerine hasret çekip insanlara bunu öğrettiler.

- Sevdiğiniz şeylerden İNFAK etmedikçe (Harcayıp tüketmedikçe, başkalarını nafakalandırmadıkça) BİRR-Ü HAYRA (Yani hayırlı iyiliklere, salih amellere sizi kurtuluşa götürecek eylemlere) ve TAKVA ya katiyyen nail olamazsınız. (Ali İmran Suresi 92. Ayet)

- Peygamberine itaat eden Allah'a itaat etmiş olur. (NİSA 80 Ayet) Bunu anlamak için, iki gözü olduğu halde görüşü bir olan insanın düşün.

- Resul, Rabbinden kendisine indirilene inandı. Müminler de hem Rabbine hem Resulüne ... Hepsi, ALLAH'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandı. Onun elçilerinden hiç birini diğerinden ayırmayız dediler. Ve dediler ki işittik İTAAT ettik. Rabbimiz'in bizi bağışlamasını dileriz! Dönüş sanadır. (Bakara Suresi 285 Ayet)

- Göklerde ve yerde olan herşey ALLAH'INDIR. Kalbimizde sakladığımızı açıklasanız da, gizleseniz de ALLAH ondan dolayı sizi MUHASEBE'ye çekecektir. Sonra dilediğini bağışlar, dilediğine GAZAP eder. CENABI HAK HER ŞEYE KADİRdir. (Bakara Suresi 284 ayet)

- Hz. Muhammed (SAV):
"Siz de, Beni İSRAİL'in dedikleri gibi “İŞİTTİK VE İSYAN ETTİK” demek mi istiyorsunuz? “İŞİTTİK VE İTAAT ETTİK” deyin buyurdu. AMENER RESULÜ yani “ALLAH'IN SÖZÜNÜ İŞİTTİK VE İTAAT ETTİK” dediler. HAK da bu teslimiyete mükafat olarak şöyle dedi :

ALLAH BİR NEFSİ, TAHAMMÜL EDEBİLDİĞİNDEN FAZLA MÜKELLEF KILMAZ. O NEFSİN İYİLİK KAZANCI LEHİNE KÖTÜLÜK KAZANCI ALEYHİNEDİR."

- Peygamberlerin peygamber olmaları Allah'ın CC. İlahi hükümlerini bildirme vazifelerinin AYNI olması yüzünden olduğu için birbirlerinden FARKLI DEĞİLlerdir. Tefrik edilemezler. Fakat ALLAH CC. katındaki DERECELERİ FARKLIDIR.


Peygamberler içinden Hz. MUSA'ya Cenabı HAK, KELAM ile iltifat buyurmuş, bazılarının derece ve mertebelerini yükseltmiştir. (Bakara Suresi 253 Ayet)

- Kendisine peygamber gönderilmemiş hiç bir ümmet yoktur. (Fatır Sures 24 Ayet)

- Başıboş bıraktığımız şekilciliklerden vazgeçersek ve onu riyazatın (ibadetlerin) zorluklarına katlanarak eritebilirsek, o şekilciliğin ve taassubun altından define gibi BİRLİĞİ yani TEVHİDİ görebiliriz. CENABI HAK SÖZ VERİYOR :

“BİZİM YOLUMUZDA MÜCAHEDE EDENLERE ELBETTE DOĞRU YOLLARIMIZI GÖSTERİRİZ” (Ankebut Suresi 69 Ayet)

Hz. Muhammed (SAV) Mekke’yi zabtettiği gün Kabe-i Muazzama da şöyle dedi :

"Asıl mücadele yani kendi nefislerimize karşı mücadele şimdi başlıyor.

-“ ALLAH CC., sizin suretlerinize ve amellerinize bakmaz, belki kalblerinize ve niyetlerinize bakar”. Hz. Muhammed (SAV)

- Kur'anın nüzulünden (indirilmesinden) maksat iyi ahlakı öğrenmektir. Yoksa sadece yazılı sureyi okumak değildir. (ŞEYH SADİ)

- Sizden evvelkiler, yani Ashab-ı Kiram, Kur'an ALLAH CC. tarafından kendilerine gönderilmiş bir emirname bilirlerdi. Gece manasını düşünürler, gündüz mucibince (yani gerektiği gibi) amel ederlerdi. Siz ise onu ders yaptınız ve icabına göre amel et mediniz. İ'rabını ve Mahreclerini düzeltiyor, sonra da cerre (para veya rızk toplamaya) çıkıyorsunuz ve Kur'anı şahsi menfaatlerinize alet ediyorsunuz.

(Peygamberimizin evlatlıği HASAN BASRİ R.A)

81. Bir salihi salih olduğu için kabul eden salih karşılığı olacaktır.

82. Çöle ne görmeye çıktınız? Yelin suladığı kamışı mı? Bir peygamber görmeye mi? Senin yüzünün önünde habercimi gönderiyorum. Senin yolunu hazırlayacaktır.

83. DUA
Ey benim Sevgili Allahım! Göğün ve yerin Rabbi, sen bu şeyleri hikmetlilerden ve akıllılardan gizlediğin için sana şükrederim. Sana gelen bütün yorgunların ve yükleri ağır olanların hepsine rahatlık bahşettiğin için şükrederim. Bizlere karşı halim ve gufran sahibi olduğun ve yükümüzü hafiflettiğin için sana şükrederim. Amin

84. İçinde ayrılık olan her ülke çöl olur. Ve içinde ayrılık şehir ve yahut ev durmaz.

85. Peygamberiyle beraber olmayan O’na karşıdır. Beraber devşirmeyen dağılır.

86. Her günah ve küfür insanlara bağışlanacaktır. Fakat ruha karşı küfür bağışlanmaz.

87. Kim peygamberimize ve Cebrail'e karşı söylerse ne dünyada ne ahirette bağışlanmaz.

88. İnsanlar söyleyecekleri her boş söz için Din gününde hesap verecektir.

89. Kötü ve Zina işleyici nesil, Yunus Peygamber nasıl balığın karnında kaldıysa yerin bağrında öyle kalacaktır.

90. Cenabı Hakkın iradesine uyanlar peygamberimizle haşr olacaktır.

91. Hakkın ayetlerini ve melekutun sularını anlayanlara arttırılacaktır.

92. Yüreği kalınlaşanlar!

İşittikçe işiteceksiniz de anlamayacaksınız. Gördükçe göreceksiniz de sevmeyeceksiniz.

93. Sizlere ve mutlu nice salih kişiler o kadar diledikleri halde sizin gördüğünüzü görmedi ise dinlediğini işitmedi.

Hamur = öğreti demektir.
94. GÖKLERİN MELEKUTUNUN ANAHTARI = Yeryüzünde bağlayacağınız her şey göklerde bağlanmış olur. Yeryüzünde çözeceğin her şey göklerde çözülmüş olur.

95. Peygamber’in yolundan gitmek isteyenler kendi çıkar ve emellerini terk etsinler varlığa sevinmekten yokluğa yerinmekten vazgeçsinler. Bu yolda çekilebilecek her türlü sıkıntı ve ızdırabı çileyi göze alsınlar kendi canlarını hiç düşünmesinler.
Çünkü kim yalnız kendi canını kurtarmak isterse onu kaybedecektir. Kim canını Peygamberine ve Allah uğruna kaybederse onu bulacaktır. O yüzden şehitler ebediyen diridir.
İnsan bu dünyayı kazanıp canını kaybederse ne kar eder? İnsan canına bedel olarak ne verir? Cenabı Allah melekleriyle herkese kendi işine göre karşılık verecektir.

96. Ey canlar, içinizde hardal tanesi kadar imanınız olsa, size hiçbir şey imkansız olmaz.

97. - BÜYÜK SIR -
(Küçük çocuklar masumdur ve doğa ile zıtlaşmaz. Bir yılanla veya kedi veya akreple bile oynar. Çünkü tehlike duygusu yahut ikiyüzlülük henüz onda hiç yoktur. Büyüklere
karşıda küçüklüğünü bilir.) Bağımlılıkları yahut alışkanlıkları onların ruhunu esir etmemiştir.
ŞİMDİ EY CANLAR ! Küçük çocuklar gibi olmazsanız göklerin melekutuna asla giremezsiniz. Kim küçük bir çocuk gibi olursa, kendini çocuk gibi alçaltır ve masumlaşırsa ve siz böyle kimseleri Allah rızası için kabul ederse Allah da onu kulu olarak kabul eder. Kim C. Hakka iman eden çocuklardan birinin veya kendini çocuk gibi masum kılmış birinin sürçmesine sebep olursa cezası Hak indinde çok korkunç olacaktır.
Çocukları ve çocuk gibi masum kimseleri hor görmekten sakının. Çünkü onların melekleri daima Hak katında bulunmaktadır .

98. Hak rızası için bir araya gelen iki kişi varsa üçüncüsü Haktır. Üç kişi varsa dördüncüsü Haktır.

99. Mümin kardeşlerimiz size karşı kusur işlerse 7 kere 77 defa bağışlamanız tavsiye ediliyor. C. Hak da yarın sizi buna göre bağışlayacak.
100. EBEDİ HAYAT İSTEYEN İYİ İNSANLAR
Bu dileğiniz aşağıdaki şartlara uyarsanız kabul olacaktır

A) Öldürmeyeceksin.
B) Zina etmeyeceksin.
C) Çalmayacaksın.
D) Yalan Şehadet etmeyeceksin.
E) Babana ve anana hürmet edeceksin.
F) Komşunu kendin kadar seveceksin.
G) Kamil olmak istersen malınla fakirlere ihsanda bulunacaksın ki, göklerde hazinen olur.
H) Dini uğruna anasını babasını kardeşlerini veya tarlalarını, mallarını bırakanlar Haktan 100 kat fazlasını alacaktır. 101. Devenin iğne deliğinden geçmesi zenginin Hakin melekutuna
girmesinden daha kolaydır.

- Erkek ve kadın, iman ehline işkence yapıp da sonra tövbe etmeyenler için cehennem azabı vardır. Ve onlar için yanmak azabı muhakkakdır. (Buruc Suresi 1D. A.)

- Ey müşrikler (Allah'a ortak koşanlar) siz de, Allah'tan başka taptıklarınız da cehennemin odunusunuz. Siz oraya gireceksiniz. (Enbiya Suresi 98 A.)

Bu ayetten sonra Peygamberimiz SAV efendimize en büyük düşmanı şöyle ukalalık etti :

"Ya Muhammed, sen Allah'tan başka tapılanların cehennem odunu olduğunu söylüyorsun. Sonra Hz İsa'nın ruhullah. olduğunu da ifade ediyorsun. Halbuki Hıristiyanlar İsa'ya tapıyorlar. Şu halde Hz. İsa'da cehennem odunu olacak demek?" dedi.

Peygamberimiz Ebu Cehil'e şöyle cevap verdi; "Sen Arapça’ya yabancıymışsın. Ayeti kerimede "ibadet ettiğimiz şahıslar" denilmiyor "taptığımız şeyler" deniliyor" diye cevap verince Ebu Cehil oradan sıvıştı. Hafız-ı Şirazi Hz.leri derki :

Aşkın bulunduğu yerde küfrün de bulunması zaruridir. Ebu Cehil ve Ebu Leheb misalindekiler olmasa ateş kimi yakacak? Bu herifler, bir çok mümin yakan bir ateş idiler. Sonunda kendi ateşleri kendilerini çerçöp gibi yaktı.

 

KIYAMET HAKKINDA
- Kıyamet, kıyamet nedir? Habibim; kıyametin ne olduğunu sana ne bildirdi? Birgün ki insanlar dağılmış gibi olacaktı. Dağlar da atılmış pamuklara dönecektir. Her kimin iyi amelleri mizanda ağır basarsa o kimse hoş bir maişet bulacaktır. Her kimin de mizanı hafif gelirse yanı salih (kurtuluşa erdiren) ameli eylemi bulunmazsa, onun aslı ve makamı haviye olacaktır. Haviyenin ne olduğunu sana ne bildirdi? Gayet şiddetli ateştir. (Kuria 1-11)

Hz. Mevlana Celaleddin'i Rumi (KS) der ki;

“Ben iş görmek ve halkı inşad etmek vazifesiyle mükellef olarak dünya hapishanesinde bulunuyorum. Yoksa zindan nerede, ben neredeyim? Kimin malını çalmışım ki mahbusum. Havuzdaki sular orada mahbus olmakla beraber rüzgar anları kurutur ve aslı olan buluta eriştirir. Nefes alıp vermek de bizim hayatımızı azar azar cihan mahbesinden çalar.

Dua, sadaka, zekat, istiğfar, nedamet, tevhid, ihlas gibi (kelimat-ı tayyibe) uçuşan kelimeler samimi ise bizden zuhur eder ve ALLAH'ın bildiği bir yere kadar çıkar. Temiz pak olan nefeslerimiz bizden bir eser olarak dar-ı bekaya sonsuz kalıcı hakikat kapısına ulaşır.

Sonra Huda-yı Zülcelal olan Hakkın rahmeti eseri olarak sözlerimizin mükafatı kat kat bize gelir.


TESLİMİYET TEVEKKÜL NEDİR? NASIL ANLAŞILMALIDIR?
O gayretli ve imanı kuvvetli kimseler ki, nasın bazıları demişlerdi : Mekke müşrikleri (putperestleri) size karşı birleştiler, üstünüze geliyorlar, onlardan KORKUN. Bu korkunç haber onların imanını arttırdı. Dediler ki : ALLAH bize KAFİ dir. Ve bizim için ne güzel bir vekil-dir. Düşman ne kadar toplu ve zorlu olursa olsun ALLAH yolunda DÖVÜŞÜRÜZ, muzafferiyetin gerçekleşmesini o ( NİMEL VEKİL) den bekleriz.” (Ali İmran Suresi 173 Ayet)

Teslimiyetin ilahi tarifi bu ayetle yapılmıştır. Kibritten döşemeye sıçrayan, döşemeyi alev sardırdığı halde yangını söndürmeyen ve teslimiyet içindeyim tevekkelim diye gayret etmeyenin haretevekkeli değil ahmaklığı gösterir.

İnsan hilelidir, çare bulmaya çalışır halbuki hilesi kendine tuzak olur. Ruhu ve hayatı sandığı kimse canının düşmanı çıkar. İnsan kapısını kapar, lakin düşman içeride olur da farkına varmaz. Nitekim Firavun, kendi düşmanı olacak Musa AS.mı sarayında beslemişti. Madem ki bizim gözümüzde bir çok illet var o halde görüşü Kuran ve peygamber tavsiyeleri ile düzeltmek mecburiyetindeyiz. Önce şunu bilmeliyiz. Takdir-i İlahi yanı ALLAH'IN TAKDİRİNE alacağımız hiçbir tedbir kar etmez. ALLAH'IN TAKDİRİ ne önceden teslim
olarak tedbirde gayret göstereceğiz. TAKDİRE UYGUN ise C. ALLAH bizi destekler muvaffak oluruz. Aksi halde TAKDİR BUYMUŞ diye teslim oluruz. Onun için GAYRET BİZDEN TEVFİK ALLAH dandır.Gayret ederken de asla imasızlardan korkmamız ve HAKkı vekil tayin etmemiz gerekiyor.

Biz Hz. ALLAH’ın ailesi onun süt isteyen çocukları gibiyiz. Nitekim sevgili Peygamberimiz (SAV) : "Mahlukat, Allah'ın iyalidir. Halk içinden Allah'a en sevgili olan da, ailesine, yani halka en ziyade muhabbet ve menfaati bulunandır." diyor.
ÇALIŞMAK, KUDRET NİMETİNİN FİİLEN ŞÜKRANINI HAKKA KARŞI İFA ETMEKTİR. KUDRETE BÖYLE ŞÜKRETMEK KULUN KUDRETİNİ ARTTIRIR. AKSİ İSE NİMETİ ELİNDEN ÇIKARIR. (CENABI HAK İBRAHİM SURESİ 7. AYETİNDE "ŞÜKREDECEK OLURSANIZ BEN DE SİZE VERDİĞİM NİMETLERİ ARTTIRIRIM." buyurdu.

EĞER TEVVEKKÜL EDECEKSEN AMEL DE ET. ONDAN SONRA HAKKA TEVEKKÜL ET

“Müşrikler ve din düşmanları olanca mekirlerini ve hilelerini şiddet ve savlette dağların yerlerinden kalkmasına bahis alacak derece de ise de, peygamberlerine olan vaadinde yakın ALLAH'ı hulf eder sanma. ALLAH HAKİKATEN GALİPTİR VE DÜŞMANLARINDAN DOSTLARININ İNTİKAMINI ALIR.” (İbrahim Suresi 46-47 A.)
“ZİKRİ HAKİKATEN BİZ İNDİRDİK. ONU ELBET MUTLAKA MUHAFAZA EDECEK OLAN DA YİNE BİZİZ.”(Hicr Suresi 9 A.)


ECEL HAKKINDA
- Hiç bir nefis, yarın ne kazanacağını bilmez, hiç bir nefis de
nerede öleceğini bilmez (KURAN)

"Kimden kaçacağız, kendimizden mi? Ne kadar muhal! Kimden kapacağız, HAK’tan mı, ne kadar vebal" ALLAH'IN kazası ve kaderi mutlaka yerini bulur. Mukadder ne ise o olur. Kazaya karşı durmaya çalışanlar beyhude yorulur. Böyle olmakla beraber peygamberimiz (SAV)'ın gayretlerini hatırlayalım. Sahabilerine de. Onlar cefaya katlanarak ne kadar mücadele ettiler. ALLAH CC.de onların gayretlerini dürüst ve mükafatlarını sabit kıldı. Onun için muktedir alabildiğimiz kadar enbiya ve evliya yolunda onların meslek ve mesailerinde bulunmaya çalış. Bu çalışma hem maddi hem manevidir. Peygamberlerin çoğu çalışarak helal nafaka temin etmiştir. İman ve taat yolunda bir nefes çalışan hiç kimse ziyan etmez. "Allah sizin imanınızı ve onun neticesindeki salih amellerinizi zayi kılmaz" Bakara 143 A.

DÜNYA NEDİR? ALLAHDAN GAFİL OLMAKTIR. DÜNYA kumaş, gümüş, evlad-ı ıyal değildir. DÜNYA RUHLARIN HAPİSHANESİ dir. DÜNYA bir takım kayıtlara BAĞIMLILIK demektir, Hakk’tan bir GAFİL almayan DÜNYA kaydından kurtulur. Bağımlılıktan kurtulur. Hür olur. Dünya mal mülk demek değildir. Peygamberimiz (SAV) Malı Allah rızası için hamil olursan şöyle buyurdu : "Helal MAL, SALİH bir kimse için ne iyidir." "NAMAZ KILIN ZEKAT VERİN" (Bakara 10) diye HAK buyurdu. ZEKAT vermek için zengin olmak gerekir. Helalinden zengin olmamızı hem C. ALLAH hem de peygamberimiz istemekte ve bizi teşvik etmektedir.

Hz. Pir Mevlana Celaleddin Rumi helal malı, geminin altında suya, haram malı geminin içinde bulunup onun batmasına sebep olan suya benzeterek şöyle buyurdu :

"Geminin içine su dolması, onun batmasına sebep olur. Fakat suyun gemi altında bulunması ona mesnet teşkil eder."

Zenginliğin en yüksek derecesi kalp zenginliğidir. Göz tokluğudur. Bunun sebebi Allah'ın lütuf ve keremine olan samimi itimattır.
Hz. Ali ve Hz. Fatma üç gün oruç tuttular. 1 inci günün rızkını yetime, sonra esire verdiler.
"Allah muhabbetiyle fakire yetime esire yemek verirler" (Dehr suresi 98 A.) nazil oldu. HAK onları övdü.

Malı mülkü kalbinden çıkarmış olduğu için, Hz. Süleyman AS. kendine fakir dedi. Bu cihan tamamıyla onun mülkü iken kalb gözü önünde hiç idi. Bir kalbde dervişlik havası bulunursa onun sahibi DÜNYA suyu üzerinde durabilir.

ÖLMEDEN EVVEL ÖLÜN sırrı budur.

Abdülkadir Geylani'den bazı öğütler
Şimdi size gelmiş geçmiş pirlerin piri, İslam’ın yetiştirdiği en büyük Efendilerin başında gelen Abdülkadir Geylani'den bazı öğütler anlatacağım. O’nun bu konuşması M.S. 1150 senesinden yani bundan 839 sene evveline aittir.

“Ey cemaat, egoizmanız, şeytan ve dünya ile savaşa devam ediniz. Mağlup olma ihtimali sizi sarsmasın. Allah’ın kudreti sonsuzdur. O’nun kudretinden yardım isteyiniz. İşin hikmet yarısı değil kudret tarafını isteyiniz. İsteklerinizi ve dileklerinizi kendi bilginize değil Hakkın bilgisine göre ayarlayınız. Arzularınızı dilerken sır aleminiz ve kalbinizle isteyiniz. Ağızdan çıkan sözlerin gürültüsüne dalıp onunla talepte bulunmayınız. Sizin bilginiz dışında kalan ve gücünüz yetmeyen şeyleri isteyiniz. Onun karşısına iflas etmiş gibi çıkınız. Yaptığınız iyi işleri O’na saymayınız. Gücünüzü kuvvetinizi O’na anlatmak arzusuna kapılmayınız. Hak'ka akıl öğretmek hevesine kapılmayınız. Hakkın tedbirini bir yana atarak kendi tedbirlerinizi cahillere beğendirmek sevdasına kapılmayınız. (Misal : C. Hak size bir çocuk lütfettiyse, aile programlaması uydurmacası modası var diye o çocuktan kurtulmaya kalkışmayınız.) Bildiği ile iş yapmayan cahildir. Kalbiniz temiz içiniz nurlu olunca Hak'tan size saltanat gelir. Çünkü sen Hakka layık bir kul oldun. 7 sure Ayet 196 Allah CC. söz veriyor.”

- Salih kulları, Hak idaresi altına alın. Hak iyilerin dışını ve içini saltanatı altına alır. Dışlarını da hikmet eliyle terbiye eder. 0 zaman bu kişiler yalnız Hak'tan korkanlar Hak’tan gayrıdan kaçarlar. Hakla yakınlık kurarlar.

HADİS - Bir kimse, kalbinden istemediği ve gönülden dilemediği halde ahirete dair işleri dıştan yaparsa, ismi ve künyesi okunarak gök ehli tarafından lanetlenir.

Bilgi, Hak erenlerin ağzından alınır. Defter kaşelerinden değil. Hemen her çeşit bilginin esası, bilgi sahibinin halinden alınır, sözünden değil. Ey minnete belenen, eline girenleri şükürle bağla. Yoksa uçar elinden gider. Asıl ölü, dışı diri de olsa, yaradan namına, arzuları yönünden ölebilen makbuldür.

Değerinizin artması için doğruluk, ihlas yani samimiyet ve Hakk’a duyulan sevgi ve saygı ve Hak'tan ümit etmek ve Hakk’a dönmek gibi hallere sahip olmanız gerekir. Sizi Hak erenlere imanınız götürür. Onlara vardığınız zaman huzurlarında sakin ve hürmetli ve sessiz olun. Onu haline bırakın. Ve O'nu olduğu gibi kabul edin. Onun önünde susun. Kötü edeple O'na eziyet etmeyin. Bilmediğin şey önünde ses çıkarmaman ilimdir. Ve ilminin yetmediği şeyde, o bilgin kişiye teslim olman, İslamiyet sayılır. Bilgiyi ve İslamiyet'i o sana belletir. Yeter ki noksanını bilme irfanına sahip olasın.

İnsanlara ilim, ihlas yani samimiyet ve amel yanı (Hakka yaraşır eylemler) ile konuş. Onlar’a amelsiz ilimle konuşma. Çünkü bu konuşma ne sana ne de başkalarına fayda sağlar.

HADİS - İlim amele uzaktan nida eder, duyar da cevap verirse, pekala. Aksi halde göç edip gider.

İlim bereketini alır. Sana yükü vebali kalır. O kez sen ilmi fitne fesada uğrayan olursun. Ağaç sende kalır, meyvaları uçar gider.

Allahu Taala’dan kendi katında hal ve makam vermesini iste. Bunu nasip etmesini iste ve sen o bulunduğun halin açığa çıkmasını sevmeyesin. Hak'la aranda olan işlerin dışa çıkmasını etrafça bilinmesini seversen helakine sebep almış olursun.
Sakın yaptığın işlerde ve bulunduğun manevi halde kendini görmeyesin, büyüklük satmayasın. Bu hal, sahibini azdırır. Ve Hakkın rahmet nazarından uzak kalır. Sözünü kabul ettirmek ve dinletmek hevesine kapılmayasın. Kendine da etrafına da zarar verirsin.

Hak tarafından bir nur almadan ve O'nun kalbinden diline çıkmadan ve işlerini de On’a göre yürütmeden hiç bir kelam sarfında bulunma. Sen evinde sofraları hazır etmedin, halkı neyinle yemeğe çağırıyorsun. Bu işler önce temel ister sonra üzerine bina.

Kalbin derinliğini kaz ki, oradan hikmet sözleri kaynasın. Sonra samimiyet sahibi ol, nefsinle yanı egoizmanla mücadele yap ki iyi işlerle binan yükselsin. Ondan sonra halkı o köşke davet edebilirsin.

Hakkın faziletini, fiil ve eylemlere nasıl hükmettiğini ve tecelli ettiğini görüp idrak ettikten sonra Hak'tan razı olabilirsin Bir kimseye manevi hallerden biri geldiğinde Din emirlerini yerine getirerek o halin gitmesini aşağısını veya üstünü istemezse ona rıza makamı verilmiş sayılır. Ve kulluk onun bulunduğu HAL demektir.

İlahi hükme razı olduğunu söylersin ama bir kuru ot ve kendine has saydığın bir şeref mevzuunda hemen şeklin itiraza dönüşür.

Hakkın verdiği sözlerden biri de şöyledir. (3/16D) Eğer Allah yardımcı olursa, size galip gelen olmaz. (47/7) Hak işlerde yardımcı olursanız, Allah yardımcınız olur, bu uğurda dizlerinize kuvvet verir.

Sana gerekli olan, seni bulur, sana ait olmayan, sana varmaz. Allahu Taala ile ol. Senin için olanı arama. Başkasına olacak şey, sinene sıkıntı yağdırmasın. Hak, peygamberine (SAV) şöyle emretti : "Onlardan bir sınıfa, fitneye düşürmek için verdiğimiz dünya ziynetlerine gözlerini dikme" (20/131)

İşlerin en zoru irfan sahibi olduktan sonra avam tabakası ile oturmak ve onlarla konuşmaktır. Bir ülkede belli 1000 kadar irfan sahibi olur. Ama içlerinden ancak biri konuşabilir. 0 da peygamberlerin gücüne sahiptir. Ona elbet peygamber gücü lazım olur,çünkü halkın her cinsi ile oturur ve aklı erenine ermeyenine anlatır. Her çeşit mümin ve münafıkla oturur konuşur. Bu hal büyük güçlük getirir. Ama o sabra devam eder. Mahfuz (korunmuş) olduğu için onların kötülüğü irfan sahibine zarar vermez. Allahu Taala kötülüğe girmemesi için o irfan sahibine yardım eder. Çünkü o kullara iyi şeyleri tebliğ ederken Hakkın emrine uyar. Nefsi isteği şahsi düşüncesi ve şahsi iradesiyle konuşmaz. 0 konuşmak için manen zorlanır, bu yüzden kötülükten esirgenir.

İlim ve amel yönünden hıyanete dalanlar ile o büyükler arasında dağlar vardır. Zahid geçinen dinden geçinen zavallılar, dünyalık kapmak için zenginlere daha ne kadar nifak alameti ile boyun bükeceksiniz? Şu zamanda yaşayan şahlar ve çoğunuz zulüm çarkını çalıştırmaktasınız ve Allah’ın kullara verdiği malı gasbetmektesiniz. Allah’ın,münafıkların (ikiyüzlü riyakarların) saltanatını yık. Zalimlerin belini kır. Onları yeryüzünden temizle ya da ıslahlarını kolaylaştır. Amin.

Ey Cemaat! Allah'ın kudretini aciz görmeyiniz. Sonra küfür ehline katılırsınız. Hükümlere göre çalışınız. Bu çalışma sizi iyi ilme ulaştırır. O zaman kudreti görürsünüz. Allah'a yakın olma halleri Kuran ve sükûnete yapılan amellerin imana uyma meyvasıdır.
İlmin sahibi elinizden tutup Hakka götürünceye kadar peygamberiniz (SAV) iç aleminizin sohbet arkadaşı olur. Ve sizi elinizden tutup "İşte siz, işte Rabbiniz" der.

Ahdülkadir Geylani Feth-ül Rabbani
Sayfa 278-288


Kuran-ı Kerimin (59uncu Sure/16 Ayet)
( 7inci Sure/16 Ayet)
(24üncü Sure/61 Ayet)
(17inci Sure/64 Ayet)
(17inci Sure/64 Ayet)
(17inci Sure/27 Ayet)
(Hinci Sure 118-119 Ayet)
(33üncü Sure/38 Ayet)
AYETLERİ


Hz. Mevlâna’nın; Mesnevi, Divanı Kebir, Fihi Ma-fih isimli kitapları.

Muhiddini Arabi'nin ŞEÇERETÜL KEVN isimli eseri.

TEVRAT VE İNCİL VE ZEBUR’DA yer alan Hak öğütleri.

Hz. PİR AHDÜLKADİR GEYLANİ'nin İLAHİ ARMAĞAN isimli eserlerine ve;

SAHİHİ BUHARİ'de nakledilen Hz. Muhammed SAV.in hadislerine dayanılarak kardeşlerimiz için HAZIRLANDI.

HAK Selâmı canlara olsun.

   
     
DİNİ BİLGİLER
Pirim Hz. Mevlana'ya ithaf olarak yazan ve hazırlayan Işık Sükan
Dini Bilgiler (1)
Dini Bilgiler (2)
Dini Bilgiler (3)
Dini Bilgiler (4)
Dini Bilgiler (5)
Dini Bilgiler (6)
Dini Bilgiler (7)
Dini Bilgiler (8)
Dini Bilgiler (9)
Dini Bilgiler (10)
Dini Bilgiler (11)
MEVLANA'DAN İNCİLER
Hazırlayan Işık Sükan
Mevlana'dan İnciler(1)
Mevlana'dan İnciler(2)
Mevlana'dan İnciler(3)
Mevlana'dan İnciler(4)
Mevlana'dan İnciler(5)

© 2005 Işık Sükan - Her Hakkı Saklıdır. İzin almadan çoğaltılamaz ve kopyalanamaz.
Bu site bir Bora Döken tasarımıdır.